Nietzsche’nin Hıristiyanlığı ve Hıristiyan’ı mümkün kılan hınç bilinci analizini bir kez kavradığımızda Trier’in Antichrist’inin üzerindeki tüm sis perdesi kalkar. Trier’in hikayesini anlattığı kadınla erkek sanılabileceği gibi Adem ile Havva değildir, hele kadın Deccal hiç. Öte yandan, Trier sıradan bir kibirli erkek-‘suçlu’ kadın ilişkisini de anlatmıyordur filmde. Film Hıristiyanlığın başlangıcındaki efendi–köle, yani rahip-köle ilişkisinin ilk kurgulanışından binlerce yıl sonra nasıl bir sonla karşılaşacağına, Hıristiyanlık mitolojisinin kıyametine, Nietzsche’nin bütün değerlerin değersizleşip, rahiple köle arasındaki hakikat ilişkisinin bir suçlama ve fiziki güç ilişkisine dönecek dediği nihilistik sürecin sonuna ilişkin bir yorumdur. Yani kadın düşmanlığı yapıyor diye suçlanan Trier ‘kıyamet’ koptuğunda kadının başına gelecek olan felaketi anlatıyor, en başta da kadınları uyarıyordur.
More…
Nietzsche’nin Antichrist’i*
Nietzsche’nin Hıristiyanlık analizi daha büyük analizinin, felsefi antropolojisinin ağırlık merkezidir. Bu felsefi antropolojinin temel hedefi, doğalcı yaklaşımın temel prensiplerine bağlı kalarak, yani insanın en temelde doğanın bir parçası olduğunu unutmadan, insanın bugüne nereden ve nasıl geldiği ve bugünden nereye ve nasıl gideceği sorusunu cevaplamaktır. Yaşadığı dönemde çok popüler olan evrim teorilerinden çok etkilenmişe benzeyen Nietzsche bu soruya, insanın hayvanlık durumundan insanlık durumuna geçişini de açıklayan ve kendi içinde çok tutarlı yaratıcı bir dizi spekülasyona dayanan, insan bilincine ilişkin bir evrim teorisiyle cevap verir. Ben bu yazıda ne Nietzsche’nin felsefi antropolojisinin ve onun ayrılmaz bileşenleri olan ‘güç istenci’, ‘ebedi döngü,’ ‘Zerdüşt’ gibi kavramlarının bütünlüklü bir analizini yapacağım, ne de aşağıda sunacağım Nietzsche’nin Hıristiyanlık analizinden doğabilecek felsefi önermeleri ve sorunları ‘akademik’ bir üslupta tartışacağım. Hareket noktamız Trier’in Antichrist’inin bir eleştirisini yapmak olduğundan ve benim bu filmin ancak Nietzsche’nin Hıristiyanlık analizinden hareketle anlaşılabileceği iddiamdan dolayı, aşağıda Nietzsche’nin Hıristiyanlık analizinin ana hatlarını Nietzsche’nin filmle olan ilişkisini anlamamıza yetecek düzeyde açımlayacağım. More…
28 Temmuz 2010 Çarşamba
– Efla’ya
Her yaptığı filmle sinema izleyicisini filmlerini ‘çok iyi’ ya da ‘berbat’ diye sınıflayan iki kampa bölmeyi, dolayısıyla dikkatleri filmine çekmeyi başaran Lars von Trier, kariyerimin en iyi filmi diye nitelediği son filmi Antichrist ile bu kamplaşmayı bir kez daha çok iyi işletiyor görünüyor. Filmin ilk gösteriminin yapıldığı 2009 Cannes film festivalinden itibaren (ki burada ‘Hıristiyan’ Ekümenik Jüri Trier’e kadın düşmanlığı yaptığı gerekçesiyle, festivalin tarihinde bir ilki de gerçekleştirerek anti-ödül layık gördü), ve filmin Türkiye’de vizyona girmesiyle Türkiye’de de, bir kısım izleyici Antichrist’in berbat, ne anlattığı anlaşılmayan, dahası bir şey anlatmak derdinde olup olmadığının fazlasıyla şüpheli bir film olduğunu söylemekle kalmıyor, Trier’i azılı bir kadın düşmanı ilan edip, filmin de bir kadın düşmanlığı manifestosu olduğunu büyük bir kızgınlıkla ifade ediyorlar.
More…
Facing the understanding of oneself and others, unsuspected aspects of awareness are frequently discovered. When we approach a problem about which we know little or a person whom we have never met before, we feel a sense of panic (or of pleasure, a subtle difference that is never completely clear). Will we manage to get to the bottom of it? We ask ourselves. And the answer is not always positive. More…
Opinion is a vast merchandise that everyone possesses and uses. Its production involves a large portion of the economy, and its consumption takes up much of people’s time. Its main characteristic is clarity. More…
Düşünceye Bir Övgü – Alfredo M. Bonanno
17-Feb-11Düşünce herkesin sahip olduğu ve kullandığı uçsuz bucaksız bir ticari mal. Üretimi ekonominin büyük bir bölümünü içermekte, ve tüketimi de insanların çokça vaktini alıyor. Başlıca karakteristiği ise netliği. More…
Proverbio ateniense More…
Las noches de verano son pesadas.
En las pequeñas habitaciones se duerme mal.
Es la vigilia de la guillotina.
Zo d’Axa
La gioia armata – Alfredo M. Bonanno (2)
08-Feb-11Finchè prendi il lanciato da te, tutto
è destrezza e risibile vincita; solo
se tu d’improvviso diventi chi prende
la palla che un’eterna compagna
di giochi lanciò a te, al tuo centro,
con lo slancio propriamente potuto,
in uno di quegli archi di grande,
divina costruzione di ponti: solo allora
saper prendere è forza – non tua,
di un mondo (Rilke)
More…